Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, canlı yayında soruları yanıtladı: (1)
Cumhurbaşkanlığı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Savunma sanayii millidir. Milli Eğitim Bakanlığı’nda da, Milli Savunma Bakanlığı’nda da, başkalarında da ‘milli’ sözü yoktur. gerekli.” söz konusu.
Kılıçdaroğlu, Fikir TV’nin canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İktidar yöneticilerinin “CHP Diyanet’i kaldıracak” yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kuran CHP neden kaldırsın? İlk açan CHP oldu. İmam hatipler niye kapatsınlar, ilk ilahiyat fakültelerini açan CHP niye kapatsın?” Diyanet İşleri Başkanlığı bu ülkenin en önemli kurumlarından biridir. Atatürk, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’nı kurmak için aynı gün Meclis’ten iki ayrı yasa çıkardı. Hiç kimsenin Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kapatma yetkisi yoktur.” yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanlığı yarışının centilmenlik yarışı olup olmadığı sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Beyefendilik yarışı mı var? Hayır. Ben bugüne kadar seçim meydanlarında Sayın Erdoğan’ın adını bile anmadım. O yüzden oturup kendi niyetimizi ve ne yapacağımızı anlatmaya çalıştım, yük bu. Ancak , karşı taraftan o kadar çok suçlama var ki tahmin bile edemiyorum şaşırdım bu suçlamalara zaman ayırıp bizi o noktaya çekmek istiyorlar yani ekonomiden, ekonomiden kopmamızı istiyorlar. Türkiye’nin geleceği, demokrasiden, ‘hayır, bunu çıkaracağım’, ‘hayır, şunu yapacağım’ gibi kısır bir tartışmaya girelim. Bir seçime gidiyoruz, bu seçim Türkiye’nin kaderidir ve bu seçimde gerçekten otoriter bir yönetimden yana mı olacağız, demokratik bir yönetimden yana mı olacağız, bunun tartışılması gerekiyor. evlerin yanı sıra mutfaklarda.”
“Neden karşı olalım?”
5 yıl boyunca seçmenden oy istediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu’na bu dönemde asıl görevinin ne olduğu soruldu. “Asıl misyon şu ki, artık devletin ana kurumlarını, sütunlarını yerle bir ettiler. Orada önemli bir kırılma var. Meclise baktığınız kadar adalete de bakıyorsunuz. Yürütme organına da. Kişi diye bir şey yok. Medyaya bakıyorsun felaket, Tam bir kutuplaşma bakıyorsun, Topluma bakıyorsun, herkes birbiriyle neredeyse hata yapmış, benim bütün amacım bu devletin sütunlarını yeniden inşa etmek yani. , gerçek anlamda demokrasiyi getirmek için, yargı gerçekten bağımsız olmalıdır. söz konusu.
Devlet ile partiyi ayırmak gerektiğini ve devletin artık partileştiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Şimdi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gemisi, iktidar partisinin seçim otobüsüne dönüştü. Bu düşünülemez. Savunma sanayii millidir. Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, diğerlerinde yok. Milli Savunma Bakanlığı hepimizin Hangi görüşten, hangi kimliğe mensup olursak olalım bu vatanın savunmaya ihtiyacı var.Üstelik yaşadığımız coğrafya da bunu elzem kılıyor.Biz burada güçlü olmak zorundayız. .Savunma sanayi yeni değil 1980’lerden beri çalışıyor.Rahmetli Özal savunma sanayi fonunu kurdu.Bugün kimse yok Ayağa kalkıp savunma sanayi ile ilgili seçim propagandası haline getirmediler.Dönüştürdüler. seçim propagandasına… Sanki biz karşıymışız gibi bir hava yaratıyor.Neden karşı olalım?’Uçak yaptık’. İyi alkışlar ‘Siz buna karşısınız’ Yok hocam biz uçağa tanka falan buna falan karşı değiliz.Aksine bunlar milli meselelerdir.Milli meselelerde sağ sol yoktur.Bu vatanseverler herkes milli dertlerin arkasında durmalıdır.İşte budur. fikrimiz.”
Devletle partiyi ayıracaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Ben bu konuda da çok kararlıyım. Devlet kalıyor. Parti gelir devamsızlık olur. Bugün var. Yarın iktidar pahasına. Bir parti daha gelir. .Bu ikisi birbirinden ayrılmalı.Toprağa oturduğumuzda dünyanın en huzurlu insanı olacağım.Aslında torunlarımla çekilip oynayacağım.Torunlarımı dinleyeceğim. Orası başka bir dünya. Torunlarımla bir araya geldiğimde bütün dertleri unutuyorum. Bana başka bir dünya veriyorlar.” söz konusu.
Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde memur maaşlarının asgari ücretin 2,5 katı olacağını ifade ettiğini hatırlatarak, “Seçimi kazanıp bu vaatleri uygulamaya başladığınızda bütçeden bu paraları vereceksiniz. Bütçede para yok, bunu nasıl karşılayacaksın?” sorusuna yanıt verirken uzun yıllar Maliye Bakanlığı’nda çalıştığını hatırlattı.
“27,5 yıllık bütçemi nasıl yapacağım? Nasıl para biriktireceğim, nasıl biriktireceğim? Bunları ayırdım.” Kılıçdaroğlu, artık devlette büyük bir savurganlık olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, “İnşallah çıkaracağımız 1 numaralı KHK, ‘İsrafın Önlenmesine ve Tasarrufa Dair KHK’ olacak. İnanıyoruz ki çok tasarruf edeceğiz. Devletin bakanlıkları kiraya mı verilecek? genel müdürlükler kiralık mı Çankaya’ya gideceğiz, işte devlet hükümeti ‘Gelin kardeşim orada yer var’ diyerek bütün bakanlıkları kiradan kurtaracağız.(Cumhurbaşkanlığı Külliyesi)’ yani bakanlıklar geçici bir süre harcıyorlar” dedi.
Millet İttifakı’nda çok tecrübeli iktisatçılar ve tecrübeli bürokratlar olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, verdikleri her sözden önce titiz bir değerlendirme yaptıklarını ve bu kadarını anlattıklarını söyledi.
Daha önce Borsa ile ilgili yaptığı uyarıları hatırlatan Kılıçdaroğul, devletteki liyakat sisteminin çökmesi nedeniyle bu kurumların çöküşünün başladığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, “Biz bu uyarıyı yaptık ama hala devam ediyor. Borsada inişler çıkışlar, küçük tasarruf sahipleri perişan oldu. Borsa ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun yeniden yapılandırılması gerekiyor. Özel mahkeme kurulması gerektiğini düşünüyoruz.” bu konu.” açıklama yaptı.
“Demokrasilerde hakem halktır”
Bir soru üzerine iktidar partisini bir televizyon kanalında program yapmaya davet eden Kılıçdaroğlu, “Medeni insanlar olarak bir araya gelmeliyiz. Kadromuz olmalı, oturmalıyız, tartışmalıyız. Sorunu nasıl çözeceğim? ? Rakip takım sorunu nasıl çözecek? Oturmalıyız. Demokrasilerde hakem halktır.” söz konusu.
Toplumda seçimle ilgili çeşitli korkuların olduğu belirtilirken, “Mesele seçim günü, gece ve süreç… İki taraflı. Sizin de endişeleriniz olmalı. Sizi en çok ne endişelendiriyor?” Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Üçe ayırdık. Bir seçim öncesi, iki seçim gecesi, üç seçim sonrası. Seçim öncesi şu an çalışıyor. Sandık güvenliği. Yüksek Seçim Kuruluna güvenmiyoruz. Bu geldi. İstanbul seçimlerinde çok net bir şekilde ortaya çıkıyor.Çünkü öteki Bir yerden talimat alıp karar veren bir makama veya yargı kurumuna güvenme şansınız yok.Her sandıkta mutlaka bir temsilcimiz olması gerekiyor ve çalışıyoruz. Bunun için 1,5 yıldır.Öncelikle sorumlu kim?O görevlileri alıp eğitiyoruz.Çektik, Deprem nedeniyle deprem bölgesinde yeniden sıfırdan uğraşmak ve pahalı hale getirmek zorunda kaldık. seçim gecesi sandıklar açıldıktan sonra oradaki temsilcimiz baştan imza atmayacak, açıldıktan sonra kesinlikle dışarı çıkmayacak, sayım yapılacak, tutanak imzalandıktan sonra eli ile fotoğrafını çekecek. cep telefonu ve genel merkeze gönderin. Bundan sonra rahat ederiz. Seçim gecesi gelen her bilgiyi hızla değerlendireceğiz ve bunun için tüm teknik altyapı oluşturuldu. Dışarıdan gelecek hacker saldırılarına karşı tüm güvenlik önlemleri alınmıştır.
Seçimden sonra, seçim gecesinden başlayarak tüm vatandaşların olayı sakince izlemesini istedim ve bunu her defasında dile getirdim. Çünkü kaybedeceğini anlayan bir siyasi iktidar, özellikle kendini devlet olarak tanımlama konumuna gelen bir iktidar, gitmemek için devletin bazı unsurlarını kullanarak olayı sabote edebilir. Bu konuda tüm vatandaşlarımızı ve partililerimizi uyardık. Yani ‘Ne yaparlarsa yapsınlar tahrik olmayacaksın. Nasıl olsa bekleyeceksiniz, bu seçimi alacağız’ dedi. Onları da uyardık. Karşı partiden arkadaşlarımızla ve ittifakı oluşturan diğer başkanlarla bu konuyu görüştük.”
“Bu uyarıyı yapmak zorunda kaldım”
“Dark web” ile ilgili daha önce yaptığı açıklamaları hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Bunu duyduk. Birkaç kanaldan çektik, evet gerçek bu. Bunu Link Başkanlığı’ndan bir grubun yaptığını çok iyi biliyoruz. İsimleri de verdi.İsimleri de.Aslında hangi trolleri hazırladıklarını da biliyoruz.Yurt dışından troller kiralamışlar dünyanın parasını veriyorlar.O parayı Bitcoin hesapları üzerinden gönderiyorlar bulunmasın diye.Hepsi belli ülkelerin istihbarat teşkilatları hepsini biliyor hepsini isim isim biliyorlar kalk devletin sırlarını sakla bu tıp alanlarında kullanamazsın yasa dışı bir alana girsen birisi çıkar devletin bütün sırlarını ele geçirmiş olabilir.” ifadelerini kullandı.
“Peki, uyarınız bu operasyonlara engel oldu mu?” Kılıçdaroğlu açıklamasının ardından şunları söyledi:
“Bilmiyorum. Devletini ve milletini seven biri olarak bu tıbbi olayların Türkiye’ye ve Türkiye’nin geleceğine büyük zarar vereceğini düşünen biriyim. Bu nedenle basit bir vatandaş olmanın ötesinde bu uyarıyı yapmak zorunda kaldım. Bu ülkede hem bir partinin genel başkanı hem de cumhurbaşkanı adayı olarak bu işi bir an önce durdursunlar ki ‘Türkiye yabancı istihbarat teşkilatlarının sırlarımızı, bilgilerimizi elde edeceği bir yer haline gelmesin’. O kadar da yanlış olmazdı.”
Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine ekonomi alanında nitelikli bir kadro oluşturacaklarını ve yabancı yatırımcılar için güven ortamı oluşturacaklarını söyledi.
İktidara gelmeleri halinde Merkez Bankası’nın yeni başkanının kim olacağı sorusuna Kılıçdaroğlu, “Merkez Bankası Başkanı’nın Merkez Bankası kültürünü çok iyi bilen, geldiği zaman hem iç piyasalara hem de dış finans çevrelerine inanan biri olması gerekir. o atanıyor. Ayrıca Merkez Bankası Başkanı gerçekten bağımsız olmalı. Yani bankacılık kendi öngördüğünü yapmalı. Aklımda bazı isimler var ama artık doğru olmadığını söylemek doğal. dedi.
(sürecek)